Geçtiğimiz sezonun başında Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın gündeme getirdiği bir konu vardı. Yabancı oyuncu kontenjanı… Yıldırım, ısrarla yabancı oyuncu sınırlandırmasının kaldırılmasını, en azından sayının artırılmasını istiyordu. Bu isteğe o dönem diğer 17 kulübün hemen hepsi karşı çıkarak böyle bir uygulamanın Türk futboluna darbe indireceğini savunuyordu. Acaba tek korkuları gerçekten Türk futbolunun göreceği zarar mıydı?
Yıldırım’ın ısrarla vurgulamaya çalıştığı bu husus ile bugün karşı karşıyayız. Sınırlamanın kaldırılması halinde yerli futbolcular için istenen yüksek bonservis bedellerinin artık tarih olacağını ve daha kaliteli yabancı oyuncu transferi yapabileceklerini ifade etmişti. Bugün gelinen noktada haksız olmadığını görüyoruz. Anadolu kulüpleri, kalburüstü bir oyuncu için kapıyı çift haneli milyon Euro’lardan açıyor. Ronaldinho’nun geçtiğimiz sezon Barça’dan Milan’a 25 Milyon Euro’ya transfer olduğunu göz önüne getirdiğimizde bugün Mehmet Topuz için ödenen 10-12 Milyon Euro’luk bonservis bedeli durumu gözler önüne seriyor.Elbette oyuncu satışı Anadolu kulüpleri için önemli bir gelir kaynağı. Fakat dünya ekonomisinin can çekiştiği şu günlerde zaten borç batağındaki İstanbul kulüplerinden bu rakamları istemek biraz acımasızlık olmuyor mu?
Genel olarak görüşlerinize katılmakla birlikte savunacağım bir husus var. Şöyle de düşünmek gerekir ki;yabancı transfer sınırı ve bu alış-veriş ne kadar fazla olursa Türk futbolu ve takımları bir o kadar tanınacak ve bununla birlikte futbolcularımızın da dünyaya açılımında artış sağlanabilecektir. Güncel tabirle "Alın-verin ekonomiye can verin..." :) Teşekkürler...
YanıtlaSil