Transfer sezonunun bitmesiyle birlikte malzeme sıkıntısı yaşayan Türk basını kafayı Tabata’ya takmış durumda. Anlaşılan iyi oyuncuların iyi paraya alınabileceğini halen anlamakta zorluk çekiyorlar. 2’şer Milyon Euro’ya alınan Higuain’lerin, Schindenfeld’lerin Beşiktaş’a ne verdikleri ya da vermedikleri ortada. İyi oyuncu pahalıdır. Bu iki kere iki dört kadar nettir. Neymiş efendim Gaziantepspor Tabata’yı maliyetinin 10 misline Beşiktaş’a vermiş. Sanki bu ilk kez yaşanan bir olay. Futbolda bu durum yıllardır böyle. Örneklendirmek gerekirse Galatasarayın 100.000 Euro’sunu ödemediği için elinden kaçırdığı Ribery için 60-70 Milyon Euro’lardan bahsediliyor. Beşiktaş Carew’i %100 kar ile satmadı mı? Boro Tuncay’ı 1 sezon önce bonservissiz kadrosuna katıp bu sezon başı Stoke City’ye 5 Milyon Pound’a satmadı mı? Nedir bu basının yapmak istediği. Herkes muhasebeciliğe soyunmuş, herkes Beşiktaş’ın giderlerini sorguluyor. Del Bosque’ye ödenen tazminat halen konuşuluyor. Niçin hiçbir basın kuruluşu Aragones’e ödenen rakamı tam anlamıyla konuşmuyor. Josico, Maldonado gibi oyuncuların Fenerbahçe’ye uğrattığı zararın boyutu nedir? Transferi asrın olayına dönüşen Mehmet Topuz nerelerdedir, Özer Hurmacı’dan haber alabilen var mıdır?
Pierre Van Hooijdonk bir basın toplantısı sırasında sözlerine şöyle başlamıştı. “Quality Turkish Media”. O’nun ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.
Pierre Van Hooijdonk bir basın toplantısı sırasında sözlerine şöyle başlamıştı. “Quality Turkish Media”. O’nun ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder