31 Temmuz 2009 Cuma

Avrupa macerası başladı


Bir hafta öncesinde Rijkaard’ın biletini kesenler maç sonunda ne düşünmüşlerdir çok merak ediyorum. Oynadığı ilk iki resmi maçından sonra geniş bir kesim tarafından ipin ucuna konulan teknik adam dün akşam çalışmalarının karşılığını almaya başladı bile..

Gerek yaptığı kadro seçimleriyle gerekse değişiklikleriyle son iki haftanın -turu geçmesine rağmen- en çok eleştirilen ismi olmuştu. Ama neyse ki beş senelik Barcelona geçmişinde kazandığı tecrübe sadece futbol adına değil.. İspanya’da, -tıpkı İtalya ve Türkiye gibi- futbol ateşinin tribün ve medya desteğiyle daha bir harlandığı ülkelerden.. Rijkaard sert eleştirileriyle ünlü İspanyol basını ile baş etmesini öğrenmişti. Bu da Rijkaard’ın en büyük avantajı, zira şimdiye kadar bir çok yetenekli futbol adamının ülkemizden hüsranla ayrılmasının temelinde bu baskıya direnememesi yatıyor.

Rijkaard söylenenlere adeta kulağını tıkamış, hayalindeki Galatasaray’ı yaratmakla meşgul.. Gelip iki gün içinde Barcelona futbolu oynatamayacağının farkında, zaten onun çabası da ilk önce “Ajax modeli”ni oluşturmaktan yana. Takımla çıktığı hazırlık ve resmi maçlarının tamamındaki Aydın ısrarı da bunun göstergesi. Maccabi maçındaki performansı ise çabaların boşa gitmediğini gözler önüne serdi. Alt yapıdan Arda ile birlikte büyük umutlarla çıkmasına rağmen bir türlü beklenen performansı sergileyemeyip daimi yedek kulübesinde yer alan Aydın, Hollandalı teknik adamın ellerinde kendini yeniden yapılandırıyor. Eğer çalışmaya böyle devam ederse yeni bir yıldızın doğuşu kaçınılmaz olur..

Leo Franco ve Keita ilk defa taraftarın önüne çıktılar. İlk maç için bir şeyler söylemek ne kadar doğru bilinmez ama Galatasaray uzun zamandır sıkıntı yaşadığı kalesini bu kez emin ellere teslim etmiş gibi.. Maccabi’nin az da olsa tehlikeli çıkışlarını çok başarılı bir şekilde sonlandırmayı bildi. Ne zaman çıkması, ne zaman kalesinde kalması gerektiğini iyi kestirebiliyor, çünkü topu iyi takip ediyor. Fakat gol yollarını kapatmada sadece kaleci yetmiyor, Galatasaray’ın defansı adeta S.O.S veriyor. İsrail deplasmanında yenilen gol tamamen defans hatasıydı, çünkü savunmacılar halen ne zaman nerede durmaları gerektiğini bilmiyorlar. Bu yüzden Galatasaray’ın bu kadar emeğinin boşa gitmemesi için transferi, bir defans takviyesi yapmadan kapatmaması gerekiyor.

Galatasaray dün akşam geleceğe dönük çok güzel sinyaller verdi.. Sadece önümüzdeki sezon için de değil, geleceğe yönelik başarılı bir takımın -hem kendisinin hem de Galatasaray’ın yeniden doğuşunun- temellerini atıyor Rijkaard.. Tabi bu konuda sessizce görüşüp sabaha karşı takıma getirdiği yıldızlarla transfer dönemine damgasını vuran Haldun Üstünel’in çabalarını görmezden gelmek olmaz. Rakip takım taraftarlarının dahi takdir ettiği genç yönetici, birkaç hafta önce bahsettiğim iş adamı -yöneticiler yerine taraftar- yöneticilerin gerek kulüp geleceği gerekse futbolun ruhunu korumak adına ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Geçtiğimiz sezon hem yönetim kadrosunun yaptığı hatalar hem de saha içinde sergilenen kötü performansla tribünleri küstürmüştü Galatasaray. Fakat bu yıl görünen o ki, takım en tepeden alt yapılara kadar bambaşka bir yapılanma halinde, kendini temize çekmeye hazırlanıyor.

Diyeceğim o ki, Galatasaray taraftarlarını güzel bir sezon bekliyor..

HOCA FARKI...

Fenerbahçe’de ikinci Daum dönemi resmen başladı..
Dün sahada izlediğimiz Fenerbahçe ise teknik direktör seçimlerinin takım için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Geçen yıl Aragones yönetiminde izlediğimiz takım tamamen yenilenmiş..

Koşmaya mecali kalmayan -sahada yürüyen- isimler dün akşam sahada büyük bir hırsla ve yüksek bir konsantrasyonla ter döktüler ve ezici bir üstünlükle maçı kazandılar.

Evet rakip oldukça zayıftı fakat takımın ortaya koyduğu futbol göz doldurucuydu.

Bütün yabancılarının Brezilyalı olmasıyla eleştirilse de, takıma son gelen iki brezilyalı -özellikle de göbekte oldukça iyi performans sergileyen Cristian- ne kadar doğru bir transfer olduğunu dün gece Kadıköy’de kanıtladı.

Bu ikilinin yanı sıra, uzun zamandır tartışılan Alex merkezli sistem değişime uğruyor. Daum’un gelişiyle çoğu kişi tamamen Alex üzerinden bir stille oynanmasını bekliyordu şüphesiz. Fakat Daum Fenerbahçe’yi artık tek oyuncunun elinden kurtarmaya kararlı görünüyor. Bu seçimi de sahadaki oyuncuların bu kadar hırslı olmasının sebeplerinden biriydi.

Alex’in maçların bazısını yürüyerek tamamlamasına rağmen her daim sahanın beyni durumunda olması takımda birden fazla “Alex”lerin türemesine sebep olmuştu. Bu yeni sistemde ise her futbolcu bütün isteğini sahada sergiliyor. Şüphesiz ki bu futbol, boş kalan tribünleri çok yakında tekrar doldurmayı başaracaktır.

Ama –sanırım herkes için- gecenin sürprizi sessiz okçu Guiza’nın beklenmeyen performansıydı. Geçen sezonu tam bir hayal kırıklığı olarak geçiren ve transferi fiyasko olarak lanse edilen İspanyol oyuncu sahalara dönmeye karar vermiş gibi.. Bir sene rötarla da olsa, Türk futbol seyircisi Guiza’nın gerçek performansıyla -nihayet- bu sezon tanışacak.

SİVAS'I BEKLEYEN TEHLİKE...

Seyir zevki eksik geçen bir sezonun ardından yapılan değişikliklerle oldukça çekişmeli ve heyecanlı bir lig bizi bekliyor.

Fakat geçtiğimiz iki sezonun en çok konuşulan takımlarından olan Sivasspor bu sezon köşesine çekileceğinin sinyallerini verdi.. Takımdan ayrılan oyuncuların boşluğunun hissedilmeyeceği düşünülüyordu fakat Anderlecht karşısında alınan skor Sivasspor’un bu sezon oldukça zorlanacağını gözler önüne serdi.. Takımın durumu şu an için ortada, sonuçta söylenilebilecek pek bir şey yok. Sezon açılışı öncesi alınan bu sonuç takım içindeki özgüvenin de ciddi anlamda sarsılmasına sebep oldu. Oyuncular tekrar toparlanana kadar ciddi puan kayıpları yaşanacaktır. Bunun sonucu olarak da bu sezon Sivasspor’u zirveyi zorlarken izleme ihtimalimiz oldukça düşük.

Lige renk ve heyecan katan bir takımın böyle bir hezimetle kabuğuna çekilmesi lig açısından kötü oldu elbette. Fakat Türkiye’nin Mourinho’su olmaya hevesli Bülent Uygun’un durup kendisini gözden geçirmesine de sebep olacağı açık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
Futbol Bloglarini Takip Edin